Masalların oldukça karanlık evrenini severim…
Rüya gibi bir evrene sahip multidisipliner tasarımcı Stella Cadente ile buluşma.
Sen çok disiplinli bir tasarımcısın, zamanının bir kadınısın, bize biraz geçmişinden bahset…
Stella Caddente: Stil çalışmalarıma gelince, ilk olarak eğitime başladım. FIT (Moda Teknoloji Enstitüsü) New York'ta ve Paris'e katıldıktan sonra Berçot stüdyosu. Sonra ilk işimi aldım Claude MontanaO zamanlar büyük prestijli bir moda evi olan, bugünlerde ne yazık ki biraz yok olmuş… Yaklaşık on beş yıldır kendi evimi kurdum. Stella Caddente.
Gerçek adın Stanislassia Klein, neden Stella Cadente adını seçtin?
Stella Caddente: <> italyanca'da kayan yıldız anlamına gelir. Kalmayan, yok olan bu ışık patlaması fikri hoşuma gidiyor… Kayan yıldızlar, onları özellikle ateşin içinde görüyoruz. Aziz Jean ve genellikle, gerçekleşebilecek dilekler dilemek adettendir. Bana göre, bu dünyadaki cennetten oldukça olumlu bir işaret.
Bize Stella Cadente markasından bahsedin. Bize biraz onun dünyasından bahset…
Stella Caddente: Onu bir hazır giyim markasından çok bir evren olarak görüyorum. İçinde bolca takı, çanta, kemer, iç çamaşırı, parfüm olduğu için güçlü bir aksesuar emprenyesine sahip bir moda markasıdır ve birkaç yıldır dekorasyonun da ortasına çokça dönmüştür. Kodlarım ağırlıklı olarak fantezi, büyü ve belirli bir şiir biçimi temaları etrafında şekilleniyor. Tasarladığım farklı çizgiler tamamen feminen ve aynı zamanda oldukça rock'n roll. Fazla gösterişli olmasını sevmiyoruz, saçmalık olmamalı, zamanının bir işareti, o zamanın insanları için. Ve 21. yüzyılın insanları aynı zamanda oldukça romantik ve belli bir şiddete sahip insanlar…
Yaratılışın birçok alanını keşfettiniz, dekorasyona girmeye karar vermenize ne sebep oldu?
Stella Caddente: Oldukça doğal, bir giysi üzerinde de kendimi bir kadın bedeni üzerinden, bir perdede, bir odada veya bir duvarda ifade edebiliyorum. Belirli bir yetenekle sınırlı hissetmiyorum …
Provins'te bir misafirhane açtınız, bize biraz tarihini anlatın, tasarımında size ne ilham verdi?
Stella Caddente: Masalların oldukça karanlık evreni beni çok mutlu ediyor… Tüy, kürk, deri, dantel hatta file gibi malzemelerle tezat oluşturduğum mor, lacivert, siyah, kırmızı ve pembe gibi birçok koyu renk var. Aslında evin estetik kodları modanınkilerle aşağı yukarı aynı. Aynı hikayelerden, aynı baskılardan ve aynı renklerden gerçekten ilham alıyoruz. 2003'te Alice adında bir geçit töreni düzenledim, bu yüzden bu hikayeye ayrılmış bir oda olması mantıklı geldi. Bunlar, çalışmamda oldukça tekrar eden ve hangi ortam olursa olsun sistematik olarak bulduğumuz temalardır.
Sizin için ideal ev nedir?
Stella Caddente: Benim için ideal ev açıkça Provins'teki benimdir. Aynı zamanda kendimi evimde gibi hissettiğim, hayal kurabildiğim ve korunduğum bir yer. Yeterince büyük olmasa da 40 parça daha olmasını isterdim… (gülüyor).
Provins'teki evinizde en sevdiğiniz oda hangisi?
Stella Caddente: En sevdiğim oda denir <>. Denizanasını belli belirsiz andıran, oldukça fırtınalı bir gökyüzü ve tavanı turkuaz olan bir tür lamba ile tamamen lacivert ve mor tonlarında dekore edilmiştir. Ama içeride koruyucu, gizemli ve aynı zamanda çok karanlık bir yanı var. Orada durmayı seviyorum çünkü oldukça küçük bir oda. Dışarıdaki harika şeyler beni çoğu zaman korkutur…
Haberiniz: 15-24 Ekim tarihleri arasında yaşama sanatına adanmış Sonbahar Fuarı'nın onur konuğusunuz. Bizi bekleyen pek çok sürpriz var mı?
Stella Caddente: Gerçekten de onları keşfetmek için seyahat etmeniz gerekecek… (gülüyor). Size söyleyebileceğim tek şey, virüsü yakalamak için kendinize ait bir sürü yeni dekorasyon fikri olacak. Stella Caddente ve sonra evde koyun.